12 Ağustos 2016 Cuma

 SİZİN HİÇ TEMİZ LAVABONUZ OLDU MU!




Zihnimin en karanlık köşelerinden merhaba diyerek başlamak istiyorum bu sefer ki yazıma. Bugün tuhaflık sınırımı zorluyorum dostlar biraz melankoli, biraz zeki, biraz çocuk biraz da yetişkin gibi... Beynimin her alanını kullanabiliyormuşum gibi hissediyorum kendimi. (sadece 'gibi' ama) Öz eleştiri yaptım bu aralar bol bol. Neyim? Kimim? Neredeyim? Ne yapıyorum? Ne yapmak istiyorum? vs. vs. Hala net bir sonuca varmış değilim ama tüm bunları düşünürken bir şey dikkatimi çekti. Benim okuduğum hiçbir okulun lavaboları temiz değildi. Sahi siz temiz lavabolu okulda okudunuz mu sayın okur? İlkokul, ortaokul, lise hatta üniversite de bile temiz değildi lavabolarımız. Gerçi sınıflarım da temiz değildi benim. Hatta mahallem bile...

1 Ağustos 2016 Pazartesi

"KÜÇÜK DEVCİKLER"



Her zaman söylemişimdir eğer Freud yaşasaydı Id, Ego, Süper Ego üçlemesinin yanında 'Yürüyen Ego'yu da eklerdi diye. Bu tanımlamayı da günümüz insanlarına ithafen yapardı eminim ki. Hayırdır brütüs nereden çıktı bu diye sorduğunuzu duyduğuma göre cevabını vereyim efendiler. Malumunuz staj serüvenim 31 Temmuz 2016 itibarı ile bitti. (Çalışmaya devam ediyorum şuan o ayrı konu.) Bu 30 iş günü içerisinde nelerle karşılaştım bir bilseniz... Hani denir ya iş hayatı başkadır, kurtlar sofrasıdır diye, birebir yaşadım. Herkes birbirinin maşası konumunda, hele ki azıcık yetkisi olana denk gelirseniz değmeyin insanların egolarına. Herkes dev mübarek ama kimse bilmiyor ki bu mübarekler küçük devcikler. Hani yönetici olmak ile lider olmak başka şeydir derler ya bunu da yaşadım.