30 Kasım 2015 Pazartesi

MARTİN LUTHER KİNG

"Kuşlar Gibi Uçmayı, Balıklar Gibi Yüzmeyi Öğrendik, Ancak Kardeş Gibi Yaşamayı Unuttuk."


 1900'lü yıllarda tenleri diğerlerinden koyu renkte diye hor görülen bir millet düşünün. Şehrin her yerinde iki yazı var! Siyah ve Beyaz!
-"Siyahlar içeri giremez!",
-"Sadece beyazlar için işlem yapılmaktadır!",
-"Beyazlar için oturulacak alandır siyahlar oturamaz!",
-"Siyahlara ürün satılmamaktadır!"
Roza Parks ve eylem yaptığı otobüs
 İnsan yerine konulmadığınız bir ülkenin vatandaşı olmak... Şiddete başvursanız ekmeklerine yağ süreceksiniz, sussanız üzerinize daha çok binecekler. (daha ne kadar binilebilirse!) Çıkış yolu aranmakta. Ancak kimsede ne umut var ne de bir yol. Derken birden gazetelerde; "Siyahi Kadın otobüste Beyaz Kadına yer vermediği için tutuklandı!" manşeti. Siyahi kadının adı Roza Parks...
O bir yol bulmuştu ancak uygun zamanı gözetiyordu. Ve o zaman gelmişti. 1955 yılında ilk kıvılcımı yakmıştı gerisi için bir lider gerekiyordu ki durumu kontrol edebilsin. O lider ön saflarda çoktan yerini almıştı. Martin Luther King... Otobüs Boykotu adını alan eylem tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Tüm dikkatleri üzerlerine çekmeyi başarmışlardı. Ve ABD hükumetinin otobüslerdeki yer ayrımcılığını kaldırması ile olay son bulmuştu. 1957 yılında Güney Hristiyan Liderlik Konferansının kurulmasında önemli rol oynayan King, artık herkes tarafından bilinen bir adam haline gelmişti. Bunu başarmasında ki en önemli etken ise 'hitabetinin güçlü olmasıydı.' Öyle ki 1963 yılında 250.000 kişinin toplandığı "Tarihi Washington Yürüyüşü"nde yaptığı "Benim Bir Hayalim Var! (I Have a dream.)" konuşması tarihe geçti. O konuşmayı izlediğinizde liderlik vasfının ne kadar önemli olduğunu görebiliyorsunuz. Din adamı olmuş, Sosyoloji okumuş, insanları çözmüş bir insanın topluluğa hitap ederken ki jestleri, mimikleri, kullandığı kelimelerin söylemi ve 250.000 kişinin coşkusu... Hiçbir şey tesadüf değil. King'in yaptığı da Parks'ın yaptığı da planlı programlı işlerdi. Bunun adı 'Sivil İtaatsizlik'ti.
Sivil itaatsizlik: Yasalara ya da hükümet politikalarına karşı yapılan açık, vicdani, şiddete dayanmayan, yasa dışı barışçıl bir eylemdir.
Obama
Her Şeyin Başladığı Yer Selma-Edmund Petrus Köprüsü 
Üst Fotoğraf: Martin Luther KİNG
Alt Fotoğraf: Barack OBAMA ve o gün orada yürüyen bir kaç kişi
"Benim Bir Hayalim Var!" konuşması tüm dünyada yankı buldu ve sonuca ulaştı... 2 Temmuz 1964 yılında ABD'de Yurttaş Hakları Kanunu kabul edildi. Bu kanun ülkedeki ayrımcılığı sona erdiren bir kanundu. ancak yetmezdi. Hala eksik bir şeyler vardı. Eksik olanın adı 'Oy Kullanma Hakkı'ydı. Bunun içinde bir şeyler yapılmalıydı çünkü seçme ve seçilme hakkın olmayan bir millet varlığını kanıtlayamazdı. Bunun için ilk adım 7 Mart tarihinde "Özgürlük Yürüyüşü" ile atıldı ancak polisin şiddeti ile karşılaşınca geri adım atılmak zorunda kalındı. Aslında bu da planlı bir adımdı. tüm basın bu şiddet görüntülerini yayınlamıştı ve beyaz olanlar da olayın ciddiyetini kavramış 9 Marta ertelenen eyleme farklı eyaletlerden de kişiler katılarak 25 Marta kadar gösteri devam etti. Ve zafer... Siyahi vatandaşlara 1965 yılında 'Oy Kullanma Hakkı' verildi. 50 yıl sonra King'in hayali gerçek oldu ve Barack Obama ABD Hükumetinin başkanı...
Ne yazık ki King 4 Mart 1968 yılında uğradığı suikast sonucu öldürdürüldü. Cenazasine 300.000 kişi katıldı. Üst tarafta gördüğünüz fotoğrafın ne anlama geldiğini anlayabilmeniz için 'Selma(Özgürlük Yürüyüşü' adlı filmi izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum... Bu filmde Lobicilik nedir? Nasıl yapılır? Sivil İtaatsizlik nedir? Her şey açık bir şekilde gösterilmektedir.
Şiddet çözüm değildir önemli olan sevgiyle bir şeyleri yoluna koymaktır. King'in zafer konuşmasında da dediği gibi "Ne ekersen onu biçersin." sevgi ekti, sabır ekti, sonuç ortada...
İletişerek kalınız efenim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder