28 Aralık 2015 Pazartesi

BU KADINLAR BANA SUÇ İŞLETİR!




Sakinliğimi korumaya çalışıyorum günlerdir. Susayım diyorum, öfkemi kontrol edememekten korkuyorum ancak dayanamadım. Okuduğum şehirde olan olay hepimizin gündeminde. Üvey anne şiddetinden bahsediyorum. O görüntüleri izleyipte sakin kalabilen insanın insanlığından şüphe duyarım. Kanım dondu, midem bulandı, kadınlığımdan utandım onunla aynı cinstenim diye. Bu toplumsal bir olay. Bu sebeple kaleme alıyorum bu insan kılıklı iblisleri. Ben iletişimci olma yolunda ilerleyen birisi olarak bu olayın biraz detayına inmek istiyorum. 5 Yaşındaki yavrucağı falakaya yatırıp, yerde tekmelerken mesanesini patlatacak kadar döven birisinden bahsediyorum...
Herkesin söylediğinden farklı şeyler söyleyebilmek benim buradaki görevim. Herkes kadının ne kadar ceza aldığıyla ilgileniyor şuanda bense bundan sonra çocukların hayatlarıyla. 5 ve 7 yaşında küçücük yavrulardan bahsediyoruz bir düşünsenize onların ruh dengelerini... Miniciksiniz ve dayağa maruz kalıyorsunuz bunu kimseye söyleyemiyorsunuz, yetmiyor artık şiddetin boyutu öylesine artıyor ki ameliyata zor yetişiyorsunuz. Olayın en kısa hali bu. Peki bunların hepsi neden diye sorulduğunda detaylar çok fazla çıkıyor karşımıza. Şiddet bulaşıcıdır derken yalan söylenmediğinin kanıtı aslında bu ve bunun gibi yaratıklar. Bu canilerde da zamanında aynı şeye maruz kaldıkları için bunun yanlış olduğunun farkına varamıyorlar. Olayın sebebi o kadar köklü ki; o kadının annesi babası, belki onlarında anne babası suçlu ve eğer o iki yavrucak için önlem alınmazsa onlarda aynısı olacaklar. 5 yaşındaki erkek ilerde eşine ve çocuklarına aynısı gibi davranacak ve bunun yanlış olduğunu bilmeyecek. 7 yaşındaki kuzum ilerde evlenecek ve kendi çocuklarına bunu uygulayıp içi sızlamayacak. O zaman suç kimde olacak? O iki yavruda mı yoksa ele başları iblislerde mi? Suçlu aranırsa bir çok kişi bulunuyor görüldüğü gibi o yüzden biz suçlu aramayalım, o bizim işimiz değil. işleri olanlar olaya zaten müdahale ettiler, gözyaşları içinde basın açıklaması yaptılar. Kayseri Barolar Birliği'ne gerçekten çok teşekkür ederim bu tavırlarından ötürü.

 Şiddetin kökeninde ne olabilir? Neden özellikle son zamanlarda çok fazla yaşanır oldu?

Çok geniş bir konu bu. Uzun uzadıya uzmanlar yazmış zaten. Bir iletişimci olarak benim izlenimlerim şöyle:
Bu olaylar da televizyonlardan tutunda iletişim mecralarının her türlüsü suçlu. Neden mi? Sen 3 yaşındaki çocukların izleyecekleri çizgi filmlere şiddeti yerleştirirsen çocuğun bilinçaltında şiddet var olur. Müptelası olduğumuz o teknolojik aletler bizlere her gün binlerce şey öğretiyor. bunların hepsi iyi değil. 25. kare olayında biz farkında olmadan zihnimiz algılıyor bir çok şeyi. Toplumsal düzenimiz hızla değişiyor - değiştiriliyor. Geçen yazımda erkek şiddeti bu yazımda kadın şiddeti. Korkarım bir sonra ki yazım çocuk şiddeti olacak... Olaylar o kadar çok ki, girin bakın şiddet dediğinizde videolar uzayıp gidiyor... Az önce bir tanesine daha denk geldim! Bebek daha yeni doğmuş bir kovanın içine suyu doldurmuş bebeğin ellerini başını  üstünde birleştirmiş tek eliyle suyun içinde bir o tarafa sürüklüyor bi bu tarafa. Bebeğin çığlıklarına sadece 10 saniye dayanabildim ve kapattım... Benim izlemeye dahi dayanamadığım görüntüleri el kadar bebekler, çocuklar yaşıyor bunu düşündükçe inanın içim eziliyor, duygularımı tarif edemiyorum. Ancak buradan yayıncıların da çok büyük hataları olduğunu belirtmek istiyorum. Böylesi insanlık suçu olayı topluma duyurmak, kamuoyu ile paylaşmak onların görevi ancak görüntüleri göstermek yanlış. Onları izleyenlerin bilinçaltına işkence nasıl yapılırı fark ettirmeden öğretmiş oluyorsunuz. Böyle olaylarda Öz denetim Mekanizmamız devreye girmeli. Raitingden daha önemli şeyler var şu hayatta... 

İnsan olarak kalınız yeter efenim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder