SALİH SEÇKİN SEVİNÇ(LİYİM)

  Efenim bugün bir keyifliyim, bir mutluyum ki sormayın. Eteklerim zil çalıyor adeta. :) Az önce Salih ağabeyimin yanındaydım. Konferansını pürdikkat dinledim, sorumu sordum cevabımı aldım yetmedi imzasını bile aldım oda yetmedi kartvizitini aldım. :)
Konferansında öyle noktalara değindi ki haydaa buyur buradan yak arkadaş dedim kaldım. Ama dediklerinin hepsinde haklıydı. Bugün başarılı dediğimiz tüm sayfalar (Facebook, Twitter vs) ay dur ben bi' tane içerik hazırlayayım bu zamanla zaten patlar gider diyerek oluşturulmamış sayfalar. Hepsi planlı programlı araştırılarak yapılan işler. Ama hepsinden önemlisi bunları oluşturanlar "okuyan" insanlar. Mesela Salih ağabeyin bugün anlattığı Twitter hikayesi. Jack Dorsey (kurucusu) "Geçici Otonom Bölgeler" kitabını okurken anarşist temelli yapı şeklinde geçen bir cümleden esinlenerek araştırıp, soruşturup sağlam temellere oturtarak kurmuş 140 karakterle sınırlı Twitterı.
E bugün ki başarısı tartışılmaz. Sosyal medya denince hepimizin aklına iki isim geliyor. 1) Facebook 2) Twitter . Velhasıl, başarılar birden kucağımıza düşmüyor;

-Emek istiyor,
-Sabır istiyor,
-Zaman istiyor.

Salih ağabey "Pazarlama İletişiminde Sosyal Medya" kitabında diyor ki, sosyal medyada meyve alman en az 12 ayını alır. Öyle hemen yaptım, yazdım hadi hemen olsun olmuyor. Sabırla devam edeceksin, içerik oluşturacaksın, daha çok daha çok daha çok diyeceksin. Sen emek vereceksin ki insanların dikkatini çekebileceksin. Başka türlüsü sosyal medyada olamaz. Şimdi diyeceksiniz ki sosyal medya dediğiniz şey sürekli değişiyor. Bi' zamanlar MSN vardı şimdi Facebook var. Belki bi' 5 yıla kadar Facebook da kalmayacak o zaman ne olacak? Heh işte tamda o noktada yine Salih ağabey demiş ki, arkadaşım "Her Şeyin Başı Blog". Bakın Salih ağabeyime adam bi' harbiyiyorum dedi adını duymayan kalmadı. Bunun üzerinden 2 tane kitap yazdı, yetmedi birini de İngilizceye çevirip yazdı. O da mı yetmedi. Peki. Adam sosyal medya danışmanlığına başladı. O da mı yetmedi tuttu kalktı Allah'ın Kayseri'sine bu soğukta geldi. Neden?
1) Adamın temel amacı faydalı olmak.
2) Adam da ego yok. (yakından da gördüm valla yok)
3) Adamın derdi ben para kazanıyım eyvalah da gençler bakın devir değişiyor sizlerde değişmelisiniz. Hem eğlenin hem öğrenin. Ama yeter ki öğrenin. Okuyun, araştırın, önce kendinize, sonra etrafınıza, daha sonra da vatanınıza yararınız dokunsun diyor.

Adam haklı beyler! :)

Kitabını okurken hissettiğim samimiyeti gerçekte de yaşatan sayın Salih Seçkin Sevinç hocama teşekkür ediyorum. Harbiden Türkiye'de sizin gibi adamların olduğunu bilmek beni gaza getiriyor. Önümüzde örnek var hadi Gülsüm sende yapabilirsin diyorum. Daha sonra sizinle birebir konuşma fırsatı yaratan ekibe, yani başta olmazsa olmazımız, bizim baş tacımız, canımız, emeği ödenmezimiz, sayın Yrd.Doç.Dr. Mustafa Cıngı hocama, daha sonra başarılarıyla göz dolduran onlarla aynı fakültede olmaktan mutluluk duyduğum (hatta aynı sahneyi paylaştığım) dünya iyisi ucuzdüzen (Ödüllüdür buraya dikkat lütfen!) blogunun yazarı Fatma Admış'a ve sesinden, yüzünden neşe saçılan tuğçeliyorum blog yazarı Tuğçe Şahbaz'a çok teşekkür ediyorum. Ve ve ve unutmadan şunu da ekleyeyim bu iki mükemmel arkadaşım güçlerini birleştirip ortak bir blog açtılar Sosyalayraclar adında. Onlarıda takip etmekten çekinmeyin. İyi yazarlar, sağlam yazarlar, içten yazarlar benden söylemesi. Kaleminiz tükenmesin dostlar. Emeğinize yüreğinize sağlık.
Her zaman ne diyorduk;



İletişerek kalınız efenim :)