MARTİN LUTHER KİNG

"Kuşlar Gibi Uçmayı, Balıklar Gibi Yüzmeyi Öğrendik, Ancak Kardeş Gibi Yaşamayı Unuttuk."

 1900'lü yıllarda tenleri diğerlerinden koyu renkte diye hor görülen bir millet düşünün. Şehrin her yerinde iki yazı var! Siyah ve Beyaz!
-"Siyahlar içeri giremez!",
-"Sadece beyazlar için işlem yapılmaktadır!",
-"Beyazlar için oturulacak alandır siyahlar oturamaz!",
-"Siyahlara ürün satılmamaktadır!"

Roza Parks ve eylem yaptığı otobüs

 İnsan yerine konulmadığınız bir ülkenin vatandaşı olmak... Şiddete başvursanız ekmeklerine yağ süreceksiniz, sussanız üzerinize daha çok binecekler. (daha ne kadar binilebilirse!) Çıkış yolu aranmakta. Ancak kimsede ne umut var ne de bir yol. Derken birden gazetelerde; "Siyahi Kadın otobüste Beyaz Kadına yer vermediği için tutuklandı!" manşeti. Siyahi kadının adı Roza Parks...

KEMANI AĞLATAN ADAMA...

Müzik benim için iletişimin farklı bir perspektiften bakılmış hali. İnsanları dinlediği müziğe bakarak yorumlama şansımız var bana göre. Yıldız Tilbe'den "Yürü Anca Gidersin" şarkısını dinleyen bir insanın ruh halini tahmin etmek zor mudur sizce? Valla şahsen canımdan bile bezmişken Yıldız abladan dinleyeceğim şarkı bu olmaz açıkçası. "Kafam Hafif Dumanlı" olur, "Bir Tek Düşüncem" olur ama "Yürü Anca Gidersin" olmaz. ( ha tabii birisine kinaye yapmak içinse orasını bilemem :) ) Bu arada sizde de herkesten her şeyden kaçma istediği oluyor mu? Herkesin hayali olan o ormandan deniz kokusunu ciğerlerimize dolduracağımız, yıldızlara elimizi uzatsak tutacağımızı sandığımız, saatlerce yalnız kalsak da doyamayacağımızı hissettiğimiz o hayali kasabaya kaçmak isteği...

LOBİYLE BAŞIM DERTTE!

    Halkla ilişkiler bölümünü seçtiğimden beri ilk kez bir dersi anlayama(mış)dım. Kandırıkçı, rüşvet yiyen, komplocu, zorbacı diye kodluyorum kafamda, yok olmuyor. Adamlar gayette resmi bir şekilde işlerini yapıyorlar. Hatta binlerce şirket makbuz kese kese para kazanıyor bu sektörden. Üstelik baya da ciddiye alınıyorlar. ancak ülkemizde lobicilik çok gelişmediği için hepimiz mesafeliyiz bu sevimli derse :) Sayın Yrd.Doç.Dr Emel TANYERİ MAZICI hocam dersi tüm detaylarıyla özümsetmeye çalışıyor ama yok nato mermer nato kafa. Hayır şimdi diyeceksiniz ki; 'Sorun sende neyini anlamayacaksın bildiğimiz Lobi işte!' diye. E tamam o zaman ben size soruyorum, lobicilik nedir?

 

DANIŞMANIMSI MÜHENDİS!

   Evet evet duydum sizi :)  'İletişimciden mühendis olur mu ayol?' dedi birileri. İletişimci kim ki mühendislik gibi üst tabaka bir sıfatı hak etsin değil mi? :) Bu söze sadece gülücük koyar geçerim ben. İletişimciler halk arasında danışmanımsı, hostesimsi, mankenimsi, işsizimsi kişiler olarak biliniyor. Hatta öyle ki benim lise hocalarım bile ''Derdin ne de o bölümü okuyacaksın gel Edebiyat Öğretmeni ol!'' dediler. (Buradan Fatih Sultan Mehmet Lisesi'nin biricik öğretmenlerine selam göndermek istiyorum :) ) 

"HAP NİYETİNE" 

       Bu yazıyı okurken önce şaşırıp 
sonra ne saçma yaa diyeceksiniz :) 
ama bir önceki yazımda anlattığım 
gibi beden dili tüm dünyanın ortak dili.
 Amma velakin nasıl ki her evde bir 
tane cins çıkıyor, koca dünyada da 
farklılık gösteren 'Banane kardeşim 

sizin bildiklerinizi ben kabul etmem bende farklı olacak. Akıllı olun!' diyen 
ülkeler çıkıyor. :) Ben sizi daha fazla yormadan bu Cins ülkelerde seyahate çıkarayım. 
Buyrun efendim, bayanlar önden :)

       Tüm Dünyanın Ortak dili; Beden dili!

Bir gün yine okulun yemekhanesinde yemek yiyorum tek başıma. (fukaralığa ve yalnızlığa dikkat lütfen :) ) Birden 'I'm sorry can I sit down?' diyen zenci bir arkadaşın sesiyle n'oluyoruz dedim. Bilmeniz gereken şu ki İngilizce özürlü bir insanın başından geçiyor bu olay :) Kafamın içinde şimşekler çakıyor. Dediklerini anlamam için gerçekten İngilizceyi şakır şakır konuşan bir arkadaşımın olması lazım çünkü tahmin ettiğiniz üzere adam aksanlı konuşuyor. Neyse bi' baktım