28 Aralık 2015 Pazartesi

BU KADINLAR BANA SUÇ İŞLETİR!




Sakinliğimi korumaya çalışıyorum günlerdir. Susayım diyorum, öfkemi kontrol edememekten korkuyorum ancak dayanamadım. Okuduğum şehirde olan olay hepimizin gündeminde. Üvey anne şiddetinden bahsediyorum. O görüntüleri izleyipte sakin kalabilen insanın insanlığından şüphe duyarım. Kanım dondu, midem bulandı, kadınlığımdan utandım onunla aynı cinstenim diye. Bu toplumsal bir olay. Bu sebeple kaleme alıyorum bu insan kılıklı iblisleri. Ben iletişimci olma yolunda ilerleyen birisi olarak bu olayın biraz detayına inmek istiyorum. 5 Yaşındaki yavrucağı falakaya yatırıp, yerde tekmelerken mesanesini patlatacak kadar döven birisinden bahsediyorum...

26 Aralık 2015 Cumartesi

GELECEĞE DÖNÜŞ

Doktor Emmett Brown ve Marty McFly
Zaman Makinası
Dün okuldan geldim uzun zamandır izlemeyi ertelediğim filmlere şöyle bir göz attım ilk başta "Geleceğe Dönüş" serisi vardı. Hazır zamanım varken izleyeyim artık dedim kuruldum koltuğuma açtım ilk partı. aaa bir baktım bitti, Allah Allah internet koptu herhalde dedim bir baktım ki ilk part bitmiş.(İlk partta 54 dakika öyle kısa da değil). Neyse diğerine geçtim bir baktım o da bitti. :) Sanki dizi izliyorum, nasıl ya gelecek bölümde ne olacak felan derken açtım ikincisini de onu da tek soluk da bitirdim. Bir taraftan üçüncüye başlamak için can atıyorum diğer taraftan eğer izlersem seri biter diye üzülüyorum.

24 Aralık 2015 Perşembe

İSTİHLAK ÇILGINLIĞI... 


Efenim ben deniz Gülsüm birazcık tuhaf bir insanımdır. Biraz psikolojiye biraz sosyolojiye çokça da insan ilişkilerine meyilliyimdir. çok arkadaşım yoktur. (Gerçekten yok. Toplasan bir elin parmağını geçmez) Onlarda haklı benim gibi tuhaf insanla kim uğraşsın ki :) Bazen ben bile kendime tahammül edemiyorum. Bu sebeple bolca yalnız geçirdiğim vakitlerim var benim. Ben elimde kitap yokken de okumaya çalışırım. Nasıl mı? Ben insan okumayı severim efenim.

20 Aralık 2015 Pazar

Yoksa Sizde Mi FOMO sunuz?



Gün geçmiyor ki yeni bir terim çıkmasın, yeni bir hastalık türemesin. Şimdiki modamız da FOMO. (Fear of Missing Out) yani 'Gelişmeleri Kaçırma Korkusu' sosyal medya hayatımıza öylesine  dan diye oturdu ki artık ona ulaşamayınca ya da kontrol edemeyince  hasta oluyoruz. LIKE diye bir şey soktu Mark ağabey hayatımıza, bu mereti görmediğimiz de kendimizi eksik hissediyoruz. Beğenilmedik diye dışlanmışlık hissedenlerimiz bile varmış aramızda. İtiraf edin arkadaşlarımızla buluşmalarımıza giderken bile ayy Swarm'da yer bildiririm, dur azıcık süsleneyimde fotoğraf çeker İnstagram'a, Facebook'a koyarım. Twitter'da da swarm'ımı paylaşırım derken arkadaşlarımızın yanında telefonu elimizden düşüremiyoruz.

17 Aralık 2015 Perşembe

Her İnsan Başka Dünyanın Anahtarı...

Fakülteden çıktım kendimi Kayseri'nin muhteşem (!) otobüs şoförlerine emanet ettim yurda gidiyorum. 65-70 yaşlarında oldukça zayıf sigara içmekten nefes alamayacak kadar daralmış bir amcanın yanına oturdum. Baktım montunun ön cebinde sigara paketi var. Dayamadım, "ah be amcam hadi kendinize acımıyorsunuz da sizi seven evlatlarınız torunlarınıza da mı acımıyorsunuz?" dedim. Amca ufak bi tebessümle "hayırdır kızım?" deyiverdi. Dedim "sigaradan bahsediyorum amcam, kaç yaşına gelmişsin içmesen de torunlarını üzmesen?" Amca suratıma öyle bir baktı ki o 2 saniyelik sürede içimden neler dedim neler... (Allah beni kahretmesin fena bir pot kırdım herhalde, ya adamın çocukları yoksa, ya öldüyse ah Gülsüm ahh!) Amca elini dizime koydu; "annen baban sağ mı evladım?" dedi.

10 Aralık 2015 Perşembe

SÜRÜDEN AYRILMA VAKTİ


Bugün çok sevdiğim bir ağabeyimle oturduk sohbet ediyoruz. "Gülsüm valla kadın olmak çok zor değil mi?" diye sordu. Hayırdır inşallah nereden esti dedim. :) Geçen gün yoldan geçerken kızlar bana laf attı demez mi? Tabii ben şok, önce güldüm ne yalan söyleyeyim :) Dedim ne yaptın peki? Hiçbir şey yapamadım elim ayağım buz kesti, ağlayasım geldi dedi. Önce güldüğüm olay sonra beni kara kara düşündürdü. Dedim ağabey peki biz ne yapalım?
Kayış burada koptu işte. Peki biz (kadınlar) ne yapalım? Yolda düzgünce yürürsün laf atarlar, sosyal medya da var olmaya çalışırsın mesaj kutuna edepsiz mesajlar atarlar, fotoğraf paylaşırsın kendini bilmezin teki altına bir yorum yazar feleğin şaşar. (Nasıl mı olacak? Ağabeyi olan bir kızı düşünün ve yorumu kızdan önce onun gördüğünü düşünün.

7 Aralık 2015 Pazartesi

SALİH SEÇKİN SEVİNÇ(LİYİM)

  Efenim bugün bir keyifliyim, bir mutluyum ki sormayın. Eteklerim zil çalıyor adeta. :) Az önce Salih ağabeyimin yanındaydım. Konferansını pürdikkat dinledim, sorumu sordum cevabımı aldım yetmedi imzasını bile aldım oda yetmedi kartvizitini aldım. :)
Konferansında öyle noktalara değindi ki haydaa buyur buradan yak arkadaş dedim kaldım. Ama dediklerinin hepsinde haklıydı. Bugün başarılı dediğimiz tüm sayfalar (Facebook, Twitter vs) ay dur ben bi' tane içerik hazırlayayım bu zamanla zaten patlar gider diyerek oluşturulmamış sayfalar. Hepsi planlı programlı araştırılarak yapılan işler. Ama hepsinden önemlisi bunları oluşturanlar "okuyan" insanlar. Mesela Salih ağabeyin bugün anlattığı Twitter hikayesi. Jack Dorsey (kurucusu) "Geçici Otonom Bölgeler" kitabını okurken anarşist temelli yapı şeklinde geçen bir cümleden esinlenerek araştırıp, soruşturup sağlam temellere oturtarak kurmuş 140 karakterle sınırlı Twitterı.

4 Aralık 2015 Cuma

 KAMUYU BİLGİLENDİRME MODELİ ve IVY LEDBETTER LEE

 Ivy Lee Uygulamalarında Örnekler 

Lee başarısını özellikle döneminde yaygın olan grevler sırasında gösterdiği etkinliğe borçludur. Özellikle de Antrasit kömür grevi sırasında yayınladığı ilkeler Deklarasyonu, o dönemde halkla ilişkilerin geçirdiği değişimi göstermek bakımından oldukça önem taşımaktadır. Aşağıda Lee'nin bir kaç uygulamasından örnek vermeye çalışacağım. 

Antrasit Kömür Grevi

Lee, George F.Baer ve ortakları tarafından antrasit kömür grevinde kendilerini temsil etmeleri için atandığında "İlkeler Deklarasyonu"nu açıklamış, eğer insanlara bir meselenin her iki tarafından gerçekler gösterilirse, insanlar işletmelerin çıkarlarını öyle kaba bir biçimde algılamayacaklarını anlamıştı. 
Antrasit kömür grevi, 1902 yılında United Mine Works sendikasının, maden ocaklarındaki kötü çalışma koşullarını protesto etmek için 150.000 işçinin katıldığı bir grevdir. Mayıs ayında başlayan grev Ekim'e kadar devam ettiğinde, kış koşullarının kendini hissettirmeye başlamasıyla birlikte, dönem ABD başkanı Theodore Roosvelt ısınmak için kömüre bağımlı ABD adına grevi sona erdirmeye yönelik bir anlaşma hazırlamak zorunda kalmış, bu durumda sendikaya önemli bir zafer getirmiştir. Baer, 1902 yılındaki grevde basına bildiriler göndermiş ancak bu bildiriler dini unsurları ön plana taşıyarak insanları sakinleştirmeye yönelik yazı olmuştur. bu yazılar insanları bilgilendirmekten ziyade, bir bakıma korkutmaya yönelik olduğundan, Baer halkın tepkisini çekmiş ve çeşitli karikatürlerle basına malzeme olmuştur. 1906 da grev yeniden patlak verdiğinde, bu sefer iş veren tarafını Ivy Lee temsil ediyordu. Lee bir önceki grevde, sendikacıların sürekli basına açıklama yaptıklarını, buna karşı Baer'in yaptıklarının yeterli olmadığını görmüş, bu konuda bir değişikliğin yapılması gerektiğine karar vermiştir. Lee, açıkladığı ilkeleriyle halkla ilişkiler mesleğinin temel kurullarını ifade etmiştir. Bildiride şu esaslar yer almıştır.
"Bu, gizli bir basın bürosu değildir. Bütün çalışmalarımız açıklık esasına dayanır. Amacımız haber sağlamaktır. bu bir reklam ajansı değildir. Konularımız günceldir. Ele aldığımız her konuda istenen daha ayrıntılı bilgi derhal sağlanır ve her editöre konunun doğruluğunun ispat edilmesi konusunda yardımcı ... olunur. Kısaca planımız kamu kurumları ve iş dünyası yararına basına ABD Halkına Bilmesi gerekli değerli olan, doğru ve güncel bilginin sağlanmasıdır...
Buna göre halkla ilişkilerin öncelikli görevi, kamuyu hızlı, doğru ve tamamıyla bilgilendirmektir. Lee'nin mesleki inancı "Organizasyon bundan zarar ettiği zaman bile, bir organizasyonun faaliyetleri hakkında doğru söyleme" şeklindeydi.

Pennsylvania Demiryolları 

1906 Yılında Pennsylvania Demiryolları'nın başkanı Alexander J. Cassat, Lee'ye başvurarak kendileri için çalışmasını istemiştir. Lee, öncelikle bu kuruluşun enformasyon politikası için tipik olan gizlilik politikasını değiştirmeye çalışmıştır. Dönemin Amerika'sında demiryolu ulaşımı oldukça yaygındı ve aynı zamanda da sık sık demiryolu kazaları meydana gelmekteydi. Ivy Lee'nin Pennsylvania Demiryolları ile çalışmaya başlamadan önce uygulanan genel kural, kazaları örtbas etmek biçimindeydi. Lee, bu kuralı değiştirmiş ve koşul altında basının bilgilendirilmesi gerektiğini savunmuştur. Onun yaptığı, kaza meydana geldiğinde demiryolunun gazetecileri ücretsiz olarak kaza yerine götürmesi ve orada bilgi toplamasını kolaylaştırması ve fotoğraf çekme imkanı sağlamasıdır. Lee'ye göre halkla ilişkiler için temel koşul basınla iyi ilişkiler, gazetecilere rüşvet vererek değil, onların haber yapabilmesinin sağlanması ile olabilirdİ ve Pennsylvania Demiryolları kuruluşu "kişiliksizleşmiş" olduğu için, "insanların ilgilerini çeken haberleri" devreye sokarak, kuruluşun imajını "insancıllaştırmaya" çalıştırmıştır.

Colorado Kömür Grevi (Ludlow Katliamı) ve Ivy Lee'nin Rockefeller İçin Çalışması 

1913 yılında Eylül ayında, Günay Colorado'da aralarında Rockefeller'a ait olan Colorado Fuel and Iron Company'nin çalışanlarının da bulunduğu 9000 maden işçisi bir grev başlatmıştır. Bu grevin başlamasında yaklaşık olarak 7 ay sonra, 20 Nisan 1914'te daha sonra Amerika çalışma tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak adlandırılan Ludrow katliamı meydana gelmiştir. UMWA'nın bilgilerine göre, grevden önce şirketin sahibi olduğu evlerde yaşayan işçiler, grevle birlikte bu evlerden çıkarılmış ve insanlar kendilerine değişik yerlerde çadır kentler kurmuşlardır. Katliam, Colorado'lu milislerin, şirket bekçilerinin, kiralana özel kişilerin ve grev kırıcıların planlı saldırısı sonucu gerçekleşmiştir. Silahla ve yangın sonucu yirmi kişi bu saldırıda hayatını kaybetmiştir. Daha sonra yapılan araştırmalarda, çadırlara tutuşturmaları için yanıcı maddeler döküldüğü ortaya konmuştur. Çadırların altına kazılan çukurlara saklanan kadın ve çocuklar burada buğularak ve yanarak hayatlarını kaybetmişlerdir.

20 Nisan 1914'deki katliamdan önce Ludlow çadır kenti 

Yangından sonra Lodlow













Ivy Lee yaptığı araştırmalar sonucunda, işçilerin kışkırtılması için yabancılardan alınan destekten, şirketin işçiler tarafından yağmalandığından söz ederek, sendikanın amacının işçi haklarını tanımak olduğunu ve işçi liderlerinin aldığı yüksek ücrete değinmiştir. Şahısların ifadelerinden yararlanan Lee, grevcilerin askeri birliklere karşı iyi niyet içinde olmadıklarını, milislerin liderliğini yürüten General Chase'in valiye gönderdiği raporda, işçilerin silahlanması ve devlet güçlerini şiddet kullanmaya teşvik ettikleri için ikincil kaynaklardan yararlanarak bazı açıklamalar yapması Lee'nin bu olayda eleştirilmesine neden olmuştur.
 Bu olayda Ivy Lee'nin Pennsylvania Demiryolları'ndaki çalışmasında yürüttüğü açıklık ve doğru bilgilendirme faaliyetleri ile kendisinin ortaya koyduğu İlkeler Deklarasyonuna çok da fazla uymadığı görülmüştür.
Ivy Lee, Rockefeller'i mümkün oldukça halka yaklaştırmaya ve onun da diğer insanlardan farkı olmayan bir insan olduğunu göstermeye çalışmıştır. Lee, Rockefeller'in yardım derneklerine bağışta bulunmasını sağlamış, sıradan insanlar gibi ailesi ile birlikte çeşitli sosyal aktivitelere katkısını önermiş ve bu şekilde Rockefeller'in olumsuz imajını değiştirmeyi başarmıştır. Ivy Lee, Rockefeller'in çalışanlarıyla birlikte bira içerek, sohbet etmesi ve dertlerini dinlemesinin basın konu olacağını biliyordu ve bu tür faaliyetler de yavaş yavaş Rockefeller'e karşı duyulan nefreti azaltmıştır. Halk arasında oluşan imajın aksine, yardım kuruluşlarına milyarlarca dolar veren, eğitim ve sağlık alanlarında yarar sağlamak üzere bağışta bulunan bir adam haline gelmiştir. Hatta eğitim ve sağlık alanlarında yarar sağlamak üzere Rockefeller Vakfı kurulmuş kurulmuş ve birçok ülkede bu alanda önder olmuştur.

Kamuyu bilgilendirme modelinin amacı, ikna edici bir niyet olmaksızın, bilginin yayılmasıdır. Halkla ilişkiler  görevlisi aslında bir gazeteci gibi görevini yerine getirmektedir.Bu modeli uygulayan halkla ilişkiler uzmanının basından bilgi saklamak gibi bir kaygısı olmadığından, bu tür toplantılara rahatlıkla başvurabilir. Burada kuruluşun amacı bir "cam ev" gibi şeffaf olmak ve olumlu-olumsuz dahi, meydalara kesin doğru söylemek, bu modelde kurumun felsefesi sayılmaktadır. Bir önceki yazım olan Basın  Ajansı Modelinden farkı olarak, bu modelde "doğru ve eksiksiz bilgi" sunma amacıdır. Kamuyu bilgilendirme modelinin iletişim türünü incelediğimizde, tek yönlü bir iletişimin gerçekleştiğini ancak basın ajansı modelinden farklı olarak, bu modelde gerçek bilgilerin hedef kitleye iletilmesinin önemli olduğu görülmektedir. Hedef, kamuyu bilgilendirmek olduğu için, basın ajansı modelinden çoğu zaman görüldüğü gibi abartılı, yalan haberler değil, kuruluşun durumu ne ise, onun iletilmesi önem taşımaktadır. Bu modelde kuruluş hakkında iletilen bilgilerle, kamunun aydınlatılmasına çalışılır.

Ayla OKAY & Aydemir OKAY Hocalarıma çok teşekkür ederim...

İletişerek kalınız efenim...